Mehmet Okyar Güleçyıldız ile sözlü tarih görüşmesi

Abstract

1943 yılında doğan Mehmet Okyar Güleçyıldız’ın ailesi Yenimahalle’nin ilk Tatar göçmenlerindendir. Ailesi Balkan Harbi’nden önce Ahmet Vefik Paşa’nın valiliği döneminde Kırım’dan göç eder. İmamzade Tohumcu Hamit Efendi olarak bilinen dedesi İpekçilik Enstitüsü’nde dersler verir. Dedesinin babası Selami Efendi’ye Yeşilbaş Hoca denir. Dönemin Bursa valisi Ahmet Vefik Paşa dedelerine Kaplıkaya’da iskan verir. Burasının şehre çok uzak olmasından ötürü aile daha yakın bir yerde yaşamak ister. Fakat o yerde yerli halk yabancıları sevmediğinden Yenimahalle’ye yerleşirler. Eskiden mahallenin olduğu yerde Babadağ ve Çukurmahalle vardır. Bu iki mahallenin birleşmesinden Yenimahalle oluşur. Mahallenin en büyük özelliğinin sokakların birbirini dik kesmesi olduğunu söyleyen Güleçyıldız, mahallenin planlanarak kurulduğunu sözlerine ekler. Daha sonra dedesi Hamit Efendi hakkında bilgiler verir. Günümüzde Şehit Asteğmen Oksan Altanay Caddesi olarak bilinen yer Yunan Harbi zamanında milislerin bu caddeden geçmesi sebebiyle eskiden Savaş Caddesi olarak anılır. Mahalledeki komşularından ve mesleklerinden söz eder. Fakir bir mahalle olan Yenimahalle'nin sakinleri sabah altıda ipek fabrikasına çalışmaya giderler. Yine mahallenin en büyük özelliklerinden biri Cumhuriyet Bayramlarında sabah dokuzdan akşam dokuza kadar davul zurna çalınmasıdır. Mahalle düğünleri yemekli olur. Ramazan aylarında geceleri çocuklar kapı kapı dolaşır kafiyeli şiirler söyler. Düğünlerde de kızlar ve erkekler karşılıklı makamlı şiirler okurlar. Buna “şınlama” denir. Mahalledeki komşuları hakkında bilgiler veren Güleçyıldız, herkesin birbirini tanıdığını sözlerine ekler. Eğer yabancı biri geçerse mahalli tarafından önü kesilir, hırsızlık mahallede hiç olmaz. Mahalleye ilk sinema makinasını Yılmaz Emen'in babası getirir. Çocuklar 25 kuruşa bu makinaya bakarlar.