Ara
Toplam kayıt 8, listelenen: 1-8
İsimsiz sözlü tarih görüşmesi
1948 yılında Erzurum’da doğan görüşmeci, 11 yaşında ilkokulu bitirince İstanbul’a gelir. Beyoğlu’nda bir ayakkabıcıda iki ay çalıştıktan sonra balıkçılığa başlar. Uzun yıllar boyunca aynı mesleği yapan görüşmeci, 1950’lerin ...
İsimsiz sözlü tarih görüşmesi
11.10.1950 tarihinde Erzincan’ın Çayırlı ilçesine bağlı Çataksu köyünde doğan görüşmeci, 1960 yılında İstanbul’a gelir. Azapkapı’daki balık halinde çalışmaya başlar. Önce Küçükpazar’a, daha sonra Ümraniye’ye yerleşir. ...
Mustafa Kolağası ile sözlü tarih görüşmesi
1925 yılında Hatay'da doğan Mustafa Kolağası, ilk eğitimini Hacı Abdülbaki Efendi’den alır. Fransız işgali döneminde kaydolduğu okulda Arapça, Farsça ve Fransızca öğrenir. Antakya Lisesi’ne kaydolur ancak bitiremez. ...
Abdullah Bakımlı ile sözlü tarih görüşmesi
1959 yılında Bingöl’ün Kiğı ilçesine bağlı Arıca köyünde dünyaya gelen Abdullah Bakımlı, doğduğu köyün sonradan Adaklı ilçesine bağlandığını söyler. Bakımlı, hayvancılıkla uğraşan 7 çocuklu bir aileye mensuptur (01:08). ...
Mustafa Faruk Özbakan ile sözlü tarih görüşmesi 1. bölüm
Mustafa Faruk Özbakan, 23.01.1948 tarihinde Samatya’da doğar. Baba tarafından birkaç nesil İstanbullu bir aileye mensuptur. Babasından kalma yazılı belgelere dayanarak soy ağacına dair bilgiler verir. Babası 1904 İstanbul ...
Mihail Vasiliadis ile sözlü tarih görüşmesi 1. bölüm
Mihail Vasiliadis konuşmasına, nostalji kelimesinin etimolojik kökeninden bahsederek başlar. Türkçe’ye Fransızca’dan geçen kelimenin esasen Yunanca kökenli olduğunu ve iki farklı kelimeden oluştuğunu belirtir. Nostalji, ...
Ziya Yılmazer ile sözlü tarih görüşmesi 1. bölüm
Ziya Yılmazer, 1952 yılında Kastamonu ilinin Devrekani ilçesinin Belan Köyünde dünyaya gelir. Köyde üç ev ve bir cami vardır. 1959 yılına kadar köyünde kalır. Daha sonra İstanbul, Üsküdar’a göç ederler (00:04:30). Babası ...
Ziya Yılmazer ile sözlü tarih görüşmesi 2. bölüm
Ziya Yılmazer, ilkokul yıllarında Amerikan yardımı olarak süt tozunun öğrencilere dağıtıldığını, zayıf, çelimsiz görünen çocuklara balık yağı verildiğini ve veremden sıkça söz edildiğini hatırlamaktadır (00:03:30). 1960’lı ...