Melek Sevgin ile sözlü tarih görüşmesi
Görüşülen Kişi
Sevgin, Melek
Görüşen Kişi
Yayla, Ahmet
Hazırlayan/Destekleyen
Mine Göğüş Tan
Metadata
Tüm öğe kaydını gösterGörüşülen Kişi Künye
1908, İstanbul; T.C.; Kadın; Öğretmen
Özet
1908 yılında İstanbul’da doğan Melek Sevgin’in çocukluğu Bakırköy’de geçer. Bakırköy’deki Rum komşularıyla iyi ilişkiler kurduklarını söyleyen Sevgin, Rum arkadaşlarından da bahseder. Çocukluğu, I. Dünya Savaşı ve İstanbul’un işgal yıllarına denk gelir. İşgal kuvvetlerinin gemilerle İstanbul’a yanaşmalarını ve şehri işgal etmelerini evlerinin çatı katından izler. Eğitim hayatı boyunca özel okullarda okur. Selaniklilerin açtığı İttihat Terakki isimli özel bir okula devam eder ve burada ilk defa bale, tiyatro ve müzik gibi sanat alanlarıyla tanışır. Arabayla gidip geldiği bu okula ulaşım zor olduğu için trenle gidip geleceği Fransız Okulu’na kaydolur. Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra Fransız okulları kapatılınca Amerikan Okulu’na devam eder. Görüşmede eğitim hayatından, okul anılarından özellikle Fransız Okulu’na giderken yaşadıklarından bahseder. Çanakkale Savaşı sırasında İstanbul’a sürekli yaralıların geldiğini ve evlerinin yakınındaki Gaziler Hastanesi’nin yaralılarla dolduğunu anlatır. Annesi İffet Hanım hastanede gönüllü olarak hastabakıcılık yapar. Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında Bakırköy’de bulunan Millet Bahçesi’ne sahne kurulur ve bu sahnede Namık Kemal’in Vatan Yahut Silistre isimli oyununu izler. Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında fener alayları ile şenlikler yapıldığını, şiirler okunduğunu ve kutlamaların coşkulu geçtiğini söyler. Cumhuriyet ilan edildiğinde Bakırköy’de bulunan Sevgin, kutlamalara katılır, marşlar söyleyerek sokaklarda gezer. İstanbul’un beş sene süren işgalinden sonra Cumhuriyet’in ilanını coşkuyla karşılayan halk, sokaklarda sabaha kadar kutlamalar yapar. İstanbul’un işgal yıllarında, İstanbul’dan Anadolu’ya mavnalarla cephane kaçıran dayısı Faik Bey’e, annesi de yardım eder. Cephaneler mavnalara yüklenmeden önce evlerinin bodrumunda saklanır. İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni kuran Ahmed Hamdi Bey’in yanında yetişen babası Arkeolog Bedri Bey’in staj için Paris Louvre Müzesi’ne gönderildiğinden ve diğer aile üyelerinin neler yaptığından bahseder.
Koleksiyon
- Görüşme [3104]