Basit öğe kaydını göster

DanışmanAltuntek, N. Serpil
YazarÖzer, Elif Nimet
Veri Giriş Tarihi2016-04-19T08:27:15Z
Veri Onay Tarihi2016-04-19T08:27:15Z
Yayın Tarihi2010
Künye BilgisiÖzer, Elif Nimet. Türkiye'de insan ticareti mağdurları üzerine bir araştırma. danışman N. Serpil Altuntek. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010. 122 s.tr_TR
Handle Bağlantısıhttp://hdl.handle.net/20.500.11834/228
Özetİnsan ticareti, göç sürecinde karşılaşılabilecek en ağır insan hakları ihlallerinden biridir. Bu suçun mağdurları kadınlar, erkekler ve çocuklar olabilmektedir. Farklı emek biçimlerinin sömürüsünü kapsayan bir kavram olsa da insan ticaretinin en yaygın görülme biçimi zorla fuhuş yaptırmadır. Türkiye'de insan ticareti mağduru olarak tespit edilen kadınların bütününe yakını fuhuşa zorlanan eski Sovyet ülkeleri vatandaşlarıdır. Devletler, uluslararası örgütler ve sivil toplum örgütleri insan ticareti konusuna farklı ideolojilerle yaklaşmaktadır. Tanımı ve boyutu üzerine de literatürde tartışmalar olan insan ticareti konulu araştırmalarda en belirgin eksiklik mağdur kadınların sesleridir. Bu araştırmada insan ticareti olgusu, feminist antropolojinin perspektifinden ulusötesi göç hareketleri bağlamında, göçle ilişkili en ağır risk olarak ele alınmıştır. Çünkü dünya genelinde artan oranda kadın göçmenlerin artması; küreselleşme, kapitalizm ve ataerkinin kesişme noktasında göçün kadınsılaşması ile açıklanabilir. Araştırmada, derinlemesine görüşme ve katılımcı gözlem teknikleri yoluyla İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı sığınma evinde kalan Türkmenistan, Özbekistan, Nijerya ve Moldovalı on üç insan ticareti mağdurunun, farklı hayallerle göç yolculuğuna çıkmalarına rağmen süreç içinde fuhuşa zorlanarak insan ticareti mağduruna dönüşmesi çeşitli boyutları ile incelenmiştir. Bu görüşmelerde kadınların göç bağlamı ve mağduriyet süreçleriyle ilgili yaşantıları derlenmiştir. Kadınların aktarımına dayanan bulgular ışığında hakim insan ticareti söylemi ile ortaklıklar ve farklılıklar değerlendirilmiştir. Fuhuşta zorla çalıştırılan kadınların hikayeleri, arkaplanda kadın emeğinin küreselleşmesine ve ataerkil kapitalist baskılarla sömürülmesine işaret etmiştir. İnsan ticareti; kaynak ülke bağlamında mağdurların memleketlerindeki kültürel örüntüleri (evlilik biçimleri, boşanma, kısırlık vb); cinsiyetlendirilmiş emek-pazar ilişkileri ve vize rejimleri tarafından tetiklenmektedir. Hedef ülke bağlamında da ataerki ve `yabancı'lara uygulanan göç rejimleri (çalışma izni, ikamet izni vb.) tarafından beslenmektedir. Mağdurların her şeye rağmen bu egemen yapılarla başa çıkmak için mücadele verdikleri söylenebilir.tr_TR
ÖzetHuman trafficking is one of the severest human rights violations migrants face with when embarking on their migration journeys. Women, men and children can be victims of this crime. Although it covers exploitation of various forms of labor; the most prevalent form of trafficking is forced prostitution. Almost all women identified as victims of trafficking in Turkey come from former Soviet countries and have been forced into prostitution. Governments, international organizations, and non-governmental organizations approach human trafficking from within different ideologies. There are debates around the definition and scope of the problem of trafficking in scientific literature and the most explicit lack in research is the voice of trafficked women. This research has tackled the problem within a context of transnational migration from feminist anthropological perspective. The increasing number of migrant women in the world can be explained with feminization of migration that lies at the intersectionality of globalization, capitalism and patriarchy. Drawing upon research conducted with thirteen trafficked women staying at the Human Resource Development Foundations specialized shelter for victims of trafficking, womens migration contexts and victimization process have been explored. These women have had different migration dreams; however all ended up as trafficked into prostitution. Narratives of trafficked women from Turkmenistan, Uzbekistan, Moldova and Nigeria have been collected by in-depth interviews. Participant observation has been applied. Findings based on womens narratives have been evaluated with reference to their similarities and differences from dominant trafficking discourse. Trafficked womens narratives have indicated globalization and exploitation of womens labor and its oppression by patriarchy and capitalism. Trafficking in women is triggered by cultural patterns at home countries (i.e marriage forms, divorce, infertility etc.), gendered labor-market relations and visa regimes. At the destination countries, trafficking is escalated by patriarchy, migration regimes for foreigners (work, living permits, etc.). Despite these, it can be argued that trafficked women struggle to cope with hegemonic structures.
Dilturtr_TR
Erişiminfo:eu-repo/semantics/embargoedAccesstr_TR
Anahtar KelimelerGöçlertr_TR
Anahtar KelimelerMağdurtr_TR
Anahtar KelimelerMağduriyettr_TR
Anahtar KelimelerSosyolojik Analiztr_TR
Anahtar KelimelerSuçlartr_TR
Anahtar KelimelerTicarettr_TR
Anahtar Kelimelerİnsan Ticaretitr_TR
Anahtar KelimelerMigrationstr_TR
Anahtar KelimelerWrongedtr_TR
Anahtar KelimelerUnjust Treatmenttr_TR
Anahtar KelimelerSociological Analysistr_TR
Anahtar KelimelerCrimestr_TR
Anahtar KelimelerTradetr_TR
Anahtar KelimelerHuman Tradetr_TR
BaşlıkTürkiye'de insan ticareti mağdurları üzerine bir araştırmatr_TR
Diğer BaşlıkA research on victims of trafficking in Turkeytr_TR
Yayın TürüYüksek Lisans Tezitr_TR
Üniversite/Enstitü/BölümHacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsütr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster